13 Nisan 2017 Perşembe

ÇALIŞMA EKONOMİSİ Ünite 4 özet

  Hiç yorum yok
ÇALIŞMA EKONOMİSİ Ünite 4 özet
ÇALIŞMA EKONOMİSİ Ünite 4 özet
Rekabetçi Piyasalarda Emek Piyasası Dengesi
Neoklasik teoriye göre emek piyasası işçilerin işler için
sürekli ve açık bir şekilde rekabete girdikleri, benzeri
şekilde işverenlerin de işçileri cezbetmek ve işgücü
sağlamak amacıyla fiyat arttırma konusunda rekabette
bulundukları bir piyasadır. Kaynak dağılımının en etkin
bir şeklide gerçekleştiği tam rekabetçi emek piyasası
işlerin ve iş gücünün homojen ve çok sayıda olduğu,
şeffaflık ve emek hareketliliğinin tam olduğu, sendikaların
olmadığı bir emek piyasasıdır.
Tam rekabet piyasası, gerçek hayatta tüm şartları ile
gözlenmesi güç bu varsayımları içermesine karşın gerek
mal ve hizmet fiyatlarının gerekse emeğin fiyatının (ücret)
açıklanmasında bir başlangıç noktası oluşturmaktadır.
Tam rekabetçi bir emek piyasasında piyasa dengesi emek
arz ve talep eğrilerinin kesiştiği noktada kurulmaktadır.
Emek arz ve talebini eşitleyen ücrete denge ücreti denilir.
İşsizliğin olmadığı bu ücret düzeyine piyasayı temizleyen
ücret oranı da denilir.
Tam rekabetçi bir emek piyasası kararlı bir denge
halindedir, yani kısa dönemde denge ücretinden sapmalar
olabilse de uzun dönemde arz ve talep güçleri piyasayı
tekrar denge ücretine getirmektedir. Bu duruma tam
rekabette tek ücret kanunu denilir. Piyasanın geneli için
geçerli olan bu sonuç bütünü oluşturan alt piyasalar
arasında da geçerlidir.
İş piyasalarının başlıca görevi, işgücünün etkin dağılımını
gerçekleştirmektir. Piyasanın gerek arz gerekse talep
yönünün dengede olabilmesi, ücretlerin değişebilmesi ve
emeğin hareketliliği sayesinde mümkün olmaktadır.
Bozulan bir denge durumunda ise karşımıza talep fazlası
veya arz fazlası durumları çıkmaktadır.
Tekelci Bir Firma İçin Piyasa Dengesi
Emeği tam rekabetçi bir piyasadan alan ancak ürettiği
ürünün piyasasında tekelci konumda bulunan bir firmada
emek talebi tam rekabetçi bir firmaya göre farkı olacaktır.
Bu farklılığın temel nedeni tam rekabetçi bir firmada
marjinal gelirin malın fiyatına eşit olmasına karşılık
tekelci bir firmada marjinal gelirin fiyattan küçük olması
ve ücret değişimlerine karşı tekelci bir firmanın tam
rekabetçi bir firmadan daha az duyarlı olmasıdır. Denge
durumlarına göre, diğer faktörler eşitken, tekelci firmalar,
tam rekabetçi firmalara nazaran daha az sayıda işçi
istihdam etmektedirler.
Oligopolcü Bir Firma İçin Piyasa Dengesi
Oligopol piyasası, endüstrideki üretimin büyük bir
kısmının az sayıda firma tarafından yapıldığı bir piyasa
türüdür. Bu tür piyasalarda işkolundaki toplam üretimin
büyük bir kısmını gerçekleştiren az sayıda büyük firma
emek piyasasında da etkilidir.
Oligopolcü firma piyasadaki geçerli emek ücreti üzerinden
işsizlerin toplamı kadar işgücünü, ücreti yükseltmeksizin
istihdam edebilmektedir. Firma, piyasadaki işsizlerin
tümünün istihdam edilmesinden sonra istihdamı arttırmak
istiyorsa, başka firmalarda çalışan işçileri kendi firmasına
çekebilmek için piyasadaki geçerli emek ücretinden daha
yüksek ücret ödemesi gerekecektir. Bu nedenle emek arz
eğrisi piyasadaki işsizlerin tümünün istihdamından sonra
dirsek yapan ve o noktadan sonra pozitif bir seyir takip
eden bir eğri olacaktır.
Ücret Belirlenmesinde Marjinal Verim Teorisine
İki Alternatif Model
Marjinal verim teorisi esas alındığında ücretlerin artması
durumunda verimliliğin değişmeyeceği varsayılmaktadır.
Bu varsayım nedeni iledir ki ücretler arttığında verimlilik
sabit olduğundan aynı sayıda işçi çalıştıran firmaların
maliyetleri artar ve firmalar işçi çıkarmak zorunda kalırlar.
İçsel Emek Piyasaları
İçsel emek piyasalarında firmadaki istihdam süreçleri
basamaklandırılmıştır. Bu firmalar sadece başlangıç
düzeyi için piyasadan işçi alırlar; bunun dışındaki eleman
ihtiyaçları bir alt basamaktaki işgücünü terfi ettirmek
suretiyle karşılanır.
Böyle bir uygulamanın olması demek işçilerin birbirleri ile
(firma bünyesindeki işçiler ile piyasadaki işçilerin) açık
pozisyonlar konusunda rekabet edememeleri demektir. Bu
ise neoklasik analizin temel varsayımlarından birisinin
işlememesi anlamına gelir. Ancak firmalar böyle
davranmakla irrasyonel davranıyor sayılmamalıdır.
Firmaların bu davranış biçiminde en temel dayanakları
işgücünün niteliği ve kapasitesi hakkında emin olmaktır.
İçsel emek piyasalarının uygulandığı bir firma spesifik
işyerinde eğitimden sağlayacağı getirileri en üst düzeye
çekebilecektir. Öte yandan firma boş kadrolarının büyük
bir kısmını içsel terfilerle dolduracağı için işe yerleştirme
maliyetleri düşük olacaktır.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder